Adı Mehmet
Adı Mehmet... Kara kıtanın kara gözlü, zayıf yüzlü çocuğu. Göz kapaklarında güneş ve çapakları çöl sarısı. Çaresizliğin girdabında. Kelebek renkli yüzünün yorgun yarısı.
Adı Mehmet... Bir halkın hikayesi yani. Yeni günün solduğu beldeye, asırlar öncesinin bir yolculuk efsanesi. Bir halkın ismi yani. Kaderden ötesi olmayan.
Adı Mehmet... Kimseden medet ummayan. Aç karınlı, hasta yüzlü ama tok gözlü. Öylece duran ve sabreden. Uzaktan gelen yolcuları ağırladığı günkü gibi. Necaşi gibi, Habeşi gibi. Doğru, dürüst, iyi, insan yani...
Adı Mehmet... Bir umudun ismi. Çöle yağmur yağdığı günün. Karnının doyduğu günün. Öldüğü günün. Ve üstünde çiçekler açabilen bir mezara gömüldüğü günün ismi yani.
Adı Mehmet... Kimse tanımaz, kimse bilmez. Kara gözleri gülmez. Dünyanın gözü kör olmuş sanki. Kimse onları görmez.
Adı Mehmet... Kim duyar ki; Dudağında bir feryat! ! Savaşmak dudurken yani, Mehmet'i kim dinler ki? Açlığı kim dinler ki? Adı mehmet... Hastalığın gözlerindeki buğusu. Açlığın kokusu. Ve ölümün korkusu. Bir kum fırtınası uğultusu. Ağlayan bir bebek sesi. Ve zayıf dizlerin yağmursuz çöllerdeki izi. Söyle dünya insanların kaç kişi? Kaçı sağır, kaçı kör, kaçı arsız, kaçı erkek, kaçı dişi? Açlıktan ölmek kaldımı be şimdi? Söyle dünya insanlık kimin işi? ..... |
|
Uğur Arslan
Seni Yağmurdan Sonra Seveceğim
Şimdi git.. Say ki, seninle içinden sevda geçen bir türkü söylemedik.. Say ki, gece mektuplarını, en güzel aşk şiirlerini beraber ezberlemedik.. Say ki, sevda trenini kaçırdığım durakta bir süre beraber beklemedik.. Sen git.. Ben gelemem bu yürekle.. Ya da kal.. Eylül yağmurlarını bekle..
Seni yağmurdan sonra seveceğim.. Saçlarıma ak düşmemiş halimle.. Sen yaşlardayken.. Onsekizimde, yirmimde.. Seni yağmurdan sonra seveceğim.. Kaldırımların ıslak ve temiz haliyle.. Yaşlı yüzüm delikanlı yüreğimle.. Seni yağmurdan sonra seveceğim.. Aşksız geçen onca yılı yakacağım.. Sevda alevinde kendi ellerimle...
Şimdi git.. Say ki, seninle sahildeki çardakta hiç dondurma yemedik.. Say ki, oturup konuştuğun yaşlı ve yabancı bir adamdı.. Ve sevdadan hiç söz etmedik.. Say ki, hiç gülmedik.. Aynı şeyleri sevmedik.. Ve yağmurdan sonra beraber yürümedik.. Seni yağmurdan sonra seveceğim.. Kimse bilmeyecek, herkesten gizleyeceğim.. Yağmurdan sonraki toprak kokusu olacak havada.. Seninle gökkuşağının altından geçeceğim.. Seni yağmurdan sonra seveceğim.. Ve seni sevdiğimi kimseye söylemeyeceğim.. Belki bu dünya gözüyle gördüğüm son yağmur olacak.. Islak kaldırımlarda sırılsıklam yürüyeceğim.. Ben seni yağmurdan sonra seveceğim.. Ve bir gün ölürsem yeşil gözlerinde öleceğim..... |
|
Uğur Arslan
Gözlerin
Ve gözlerin aklıma gelir Ve sözlerin Gidişin gitmiyor gözümün önünden Ve izleri derin
İlk değilsin bu senin bildiğin Ve yine biliyorsun sen en son sevdiğim
Şimdi uzaklardasın Ben çamlar arasında bir hastane odasında Ciğerimde bir ince hastalık İçimde kapanmak bilmeyen bir yara Ve elimde sanki inadına bir sigara Biliyorum dönmeyeceksin Hatta arkana bile bakmaksızın Gün gelir belki bir yuva kurarsın Oğlun olursa benim adımı koyar mısın?
Gittin Dağ gibi sevdamı devirip ardında Gittin Allahaısmarladık bile demedin Sazlar çalınır Çamlıca'nın bahçelerinde O şarkıyı bir daha hiç söyleyemedim Şimdi elimde bir bardak çay Ve dudağımda buruk tebessüm Kendi kendimi üzmemeye söz verdim Ve ben seni hayatımın bir musalla taşının en yakın yerinde sevdim |
|
Uğur Arslan
Bir Çiçek Aldım
Dün gece yine yalnızdım Sokağa çıktım Ve kendime bir çiçek aldım Kendim almamış gibi yürüdüm sokaklarda Ve yalnız değilmişim gibi düşündüm Ama her gece gibi Dün gece de yalnızdım Ve kendime bir çiçek aldım Bir saat geri alınmış saatler Ben geri almadım Ve bir saat daha yalnız kalmadım Bir masaya oturdum İki çay ısmarladım Ben içtim sen soğuttun sana söyleyeceğim her şeyi yuttum çok dert etmedim çünkü yoktun dün gece yine yalnızdım rahat ağladım yokluğundan gizlemedim gözyaşlarımı ve lambaları hiç karartmadım dün gece her gece gibi yalnızdım sokağa çıktım ve kendime bir çiçek aldım sen sandım Koklamadım
|
|
Uğur Arslan
|
|
|
|
|
|
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder